Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Gamze Ganime Yıldırım, grip ve soğuk algınlığına karşı bağışıklığı güçlü tutmak için beslenmede protein, posa vitamin ve minerallerin artırılması gerektiğini söyledi.
Havaların düzgünce soğuduğu, kış mevsiminin kendini hissettirmeye başladığı bu periyotta grip ve soğuk algınlığının yaygın görüldüğünü belirten Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Gamze Ganime Yıldırım, enfeksiyon sırasında bedenin güç muhtaçlığının yüzde 10-12 oranında arttığını belirtti.
Grip ve soğuk algınlığından korunmak, bağışıklığı güçlendirmek ve hastalıkları daha hafif geçirmek için dikkat edilmesi gereken değerli noktalara değinen Yıldırım, şu tekliflerde bulundu:
“Her gün tüm besin kümelerinden alınmalıdır. Her öğünde protein, kompleks karbonhidratlar, posa, lif, sağlıklı yağlar ve haftada 2 gün balık tüketilmelidir. Et, tavuk ve balığa tartı verip her öğün zerzevat ve yoğurt tüketilmelidir. Balık tüketimi kâfi olmayan bireyler için Omega-3 desteği önerilmektedir.
Gün içerisinde öğünlerimizin probiyotik ve prebiyotik pahasını yükseltmeli (yoğurt, turşu vb.) kâfi görmediğimiz vakitlerde probiyotik ve prebiyotik desteği alınmalıdır.
Düzenli antrenman ve hareketli hayat alışkanlığı olmalıdır. Soğuk havalarda dışarda idman, yürüyüş vb. yapılamıyorsa konutta kolay hareketler ile sedanter (fiziksel aktivitenin hiç olmadığı ya da sistemsiz olduğu bir ömür tarzı) hayattan çıkılmalıdır.”
Vücudun sistemli çalışması için su tüketiminin değerine vurgu yapan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Enfeksiyon sırasında meydana gelen sıvı kaybına karşı günlük 2,5-3 litre su tüketilmesine itina gösterilmelidir. Gün içerisinde kâfi vitamin, mineral ve lif alınması kıymetlidir. Günde 5 porsiyon meyve ve zerzevat tüketilmesi önerilmektedir. Her öğünde salata, zerzevat yemeği ve meyveye yük verilmelidir.”
Yıldırım, bilhassa üst teneffüs yolu enfeksiyonundan korunmak ve kolay atlatmak için tüketilmesi gereken vitamin ve mineralleri ise şöyle sıraladı:
“C Vitamini, En kıymetli antioksidan vitaminlerdendir. Bilhassa taze meyve ve sebzelerden alınması çok daha değerlidir. Taze biber, portakal, limon, mandalina, greyfurt, nar, domates, roka, maydanoz, kuşburnu ve kivi yüksek C vitaminine sahip zerzevat ve meyvelerdir. Çinko ve Selenyum, Bağışıklık sisteminde en tesirli antioksidan minerallerdir. Selenyum; et, soğan, sarımsak ve deniz mahsullerinde bulunmaktadır. Çinko; çiğ fındık, kabak çekirdeği, ceviz badem vb. yağlı tohumlarda, kuzu eti, hindi eti, mantar ve kuşkonmazda bulunmaktadır. Omega 3, Bağışıklık ve kalp damar rahatsızlıklarının vazgeçilmez en bedelli yağ asididir. Mevsimi geldiğinde haftada iki gün balık tüketilmesine itina gösterilmelidir.
Ceviz ve çiğ badem de Omega 3 içeren yağlı tohumlardır. Prebiyotik ve Probiyotik Besinler, Bağışıklığın en değerli kaynağı bağırsak florasıdır. Güçlü bağırsak florası güçlü bağışıklık demektir. Bağırsak florasını güçlendirmek için gereken probiyotik ve prebiyotiklerdir. Yoğurt probiyotik besinlerin başında gelir. Tıpkı vakitte muz, pancar, sarımsak, soğan ve enginar bağırsak florasını güçlendirmektedir. Yetersiz alınmaları durumunda yanlışsız destekler alınmalıdır. Zencefil, Mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve soğuk terleme üzere gribe bağlı semptomları azaltmakta yardımcı olur.
Bağışıklığı güçlendir ve grip sırasında sağlıklı terlemeyi oluşturarak, bedenden toksinleri atmaya yardımcı olur. Zerdeçal (Kurkumin), Antienflamatuvar tesiri kanıtlanmış bir besindir. Soğuk algınlığı, grip üzere hastalıklarda tedavi edici özelliği bulunmaktadır. Teneffüs yolları enfeksiyonlarında yanında bağışıklığı da güçlendirmek için kullanılmaktadır. Zerdeçal karabiber ile tüketilmelidir. Zira karabiberde bulunan piperin, zerdeçaldaki kurkumin unsurunun bedende emilimini arttırmaktadır.”
Yıldırım, bağışıklığı güçlendirmeye yönelik ise şu kür tanımını verdi:
“Malzemeler, 1 yemek kaşığı toz zencefil yahut taze zencefil rendesi, 1 yemek kaşığı toz zerdeçal, 1 yemek kaşığı toz tarçın, 1 tatlı kaşığı toz karabiber, 2-3 yemek kaşığı bal, limon. Hazırlanışı, 2-3 yemek kaşığı (dileğinize göre) süzme balın içerisine toz zencefil, toz zerdeçal, toz karabiber ve toz tarçını ekleyip karıştırın. Toz tarçın, bedenin termo tesirini artıracaktır. Bu oluşan karışım tutuk bir kıvamda olacaktır. Bu karışıma yavaş yavaş limonu sıkarak açın ve macun kıvamına gelene kadar karıştırıp limon eklemeye devam edin (Bir kapta oda sıcaklığında bu karışımı saklayabilirsiniz).
Yıldırım, “Bir yemek kaşığı macundan ağzınıza atıp üzerine ılık süt içebilirsiniz. Bir kupaya bir yemek kaşığı bu macundan ekleyip üzerine sıcak su ekleyerek keyifli bir kış çayı yapabilirsiniz. Bir bardak sıcak süte karıştırıp tüketebilirsiniz (Ilık süt ve bal karışımı öksürüğe ve boğaz ağrılarına uygun gelecektir). Bu tanımı rastgele bir kronik hastalığı olanlar ve hamile ile emzikliler hekimlerine müracaattan tüketmemelidir.” dedi.
