Erken doğumda riski arttıran faktörlere karşı hamileleri uyaran Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Riskli ve yüksek riskli gebelikler birtakım durumlarda hem gebe annenin hem de anne karnındaki bebeğin sıhhatini ve hatta hayatını tehdit edebilir” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, gebelik hakkında bilgilendirmede bulundu.
Gebelik periyodunda yaşanabilinecek riskleri de söz eden Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Gebelik olağan ve doğal bir süreçtir. Kimi durumlarda hamile kalmadan evvel anne adayının bedeninde bulunan hastalıklar (annenin mevcut hastalıkları) yahut hamilelikten ötürü sonradan gebelik periyodu ortaya çıkan meseleler çeşitli risklerin ortaya çıkmasına yol açar. Bu türlü gebeliklere riskli gebelik yahut yüksek riskli gebelik denir. Riskli ve yüksek riskli gebelikler birtakım durumlarda hem gebe annenin hem de anne karnındaki bebeğin sıhhatini ve hatta hayatını tehdit edebilir. Riskli gebelik hekimleri ile yapılması gereken riskli gebelik takibi, olağan gebelik takibine nazaran çok farklı istikametler içermektedir.
Riskli gebeliklerde gebelik takibi, daha özel bir planlama gerektirir. Bu planlama, mevcut olan risk faktörlerine nazaran yapılır. Riskli gebeliklerde rutin denetimler, var olan risk faktörlerine bağlı olarak planlanır. Olağan bir gebelik sürecinde, ayda bir yapılan muayeneler, riskli gebeliklerde daha sık yapılabilir. Gerekli görülmesi durumunda, anne hastanede müşahede altında tutulabilir. Riskli gebeliklerde de olağan bir gebelik takibinde başvurulan, kan ve idrar testleri, tarama testleri, NST, ultrason ile görüntüleme üzere tetkiklere başvurulur. Tarama testleri ile bebeğin gelişimsel süreci takip altında tutulur” dedi.
RİSKLİ GEBELİK BELİRTİLERİ
Riskli gebelik belirtileri neler olduğunu söyleyen Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Riskli gebelik, anne ve bebek sıhhatini tehdit eden birçok faktör sonucunda ortaya çıkabilir. Bu risk faktörleri, annede yahut bebekte bulunabileceği üzere; geçmiş gebelik hikayelerinden de kaynaklanabilir. Ayrıyeten, doğum esnasında karşılaşılan, anne ve bebek açısından tehlike barındıran durumlar da, riskli gebeliğe neden olabilir. Annede görülen ve riskli gebeliğe neden olan faktörler; 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük anne adayı, fazla kilolu yahut çok zayıf anne adayı, daha evvelce geçirilen bayan hastalıkları ve ameliyatlar, diyabet, hipertansiyon, tiroid, guatr, karaciğer, kalp ve damar hastalıkları, rahimde miyom yahut polip olması, rahim ağzı yetmezliği olarak sıralanabilir.
Bebekte görülen ve riskli gebeliğe neden olan faktörler; kromozom anomalileri, gelişimsel sorunlar, amniyotik sıvının az yahut çok olması, doğumsal anomali riski, anne karnında geçirilen hastalıklar, bebeğin rahim içerisindeki duruşunda anormallik olması olarak sıralanabilir. Karşılaşılabilen başka risk faktörleri ise; annede vajinal kanama olması, erken doğum riski, çoğul gebelikler, daha evvelce düşük yapılmış olması, daha evvelden prematüre yahut iri bebek doğumu yapılmış olması, anne adayının evvelki doğumlarında çok kanama olmuş olması, evvelki gebeliklerde rahim yırtılması ile karşılaşılmış olması, plasentanın bebekten erken ayrılmış olması, plasentanın rahim duvarına yapışması, doğum sırasında çok kanama olması olarak sıralanabilir” diye konuştu.
PLASENTANIN ERKEN AYRILMASI
Hamilelik esnasında gelişen sıkıntılara değinen Op. Dr. Murat Gökhan Kınaş, “Plasentanın (bebeğin eşi) erken ayrılması: Çoklukla 20. haftadan sonra plasenta tabiatıyla ayrılır ve annede şiddetli kanama yahut saklı kanama olabilir. Ayrılma arttıkça kanama artar ve karın ağrısı ortaya çıkar. Birtakım hastalarda şok meydana gelebilir. Plasentanın erken ayrılması hem anne hem bebek için büyük risk oluşturur. Plesantanın erken ayrılması ileri yaş bayanlarda, hipertansiyonu olanlarda, polihidroamnios denilen bebeğin suyunun fazla olması durumunda, doğum yollarında enfeksiyon varlığında, vaskulit (küçük damarların iltihabı), daha evvelce bu sorunu yaşayanlarda, karın travması geçirenlerde, sigara kullananlarda, erken membran rüptürü (bebeğin suyunun erken gelmesi) olanlarda ve kokain kullananlarda daha sık oluşmaktadır” tabirlerini kullandı.
RİSKLİ GEBELİKLERDE TAKİP KIYMETLİ
Riskli hamileler nasıl takip edileceğini anlatan Op. Dr. Kınaş, “İdeal olan, hamile kalmayı düşünen bayanların gebelikten evvel tabip denetimine gitmeleridir. Üstte bahsettiğimiz birtakım hastalıklar gebelik ile birlikte kötüleşmekte, anne ve bebek için risk oluşturmaktadır. Birinci önerilen hekim ziyareti 6-8. haftalar ortasındadır. 28 haftaya kadar 4 hafta aralıklarla, 28-36 hafta ortasında ise 2 haftalık aralıklarla takip önerilir. Daha sonra takipler sıklaştırılır ve hamile haftada bir kez görülür. Hamile çok riskli ise hekim ziyaretleri daha sık, düşük riskli ise daha seyrek yapılır. Birinci muayenede tabip anne adayının özgeçmişini dikkatli bir biçimde sorgular. Evvelce var olan hastalıklar tespit edilir. Ailede kalıtsal hastalık, genetik bozukluğu olan çocuk, düşük ve meyyit doğum sayısı değerlidir. Daha sonra fizik muayene ve ultrason yapılır. Anne adayından tam kan sayımı, hepatit B virüsü tayini, anne ve babanın kan gurupları, karaciğer ve böbrek testleri, idrar analizi, kızamıkçık tetkiki, açlık kan şekeri, tiroid testleri ve şeker yükleme testi istenir. Annenin son vakitte yapılmış smear sonucu varsa değerlendirilir” dedi.
