Dişlerinizde aşırı hassasiyet varsa bu 5 nedene dikkat

Dentin hassasiyeti yaşayan bireyler, ağrıya neden olabileceği için diş fırçalama, sıcak-soğuk içeceklerin tüketilmesi üzere günlük aktivitelerden kaçınırlar. Dentinin yapısında tübül ismi verilen, hudutlarla etkileşim halinde olan yapılar bulunmaktadır. Diş etinin çekilmesiyle yahut mine dokusunun kaybıyla ortaya çıkan dentin tübüllerinin içerisindeki sıvının hareket etmesi hassasiyete neden olmaktadır.

Dentin hassasiyetine neden olan etken faktör ortadan kaldırılıp tedavi edilmediği surece semptomlarda ilerleme görülebilir. Dentin hassasiyeti görülen bireylerin hayat kaliteleri, hassasiyet semptomlarından olumsuz istikamette etkilenir. Hassasiyeti olan bireyler sevdikleri yiyecek ve içeceklerden keyif alamaz, bilhassa soğuk içeceklerin daha ılık olmasını beklemek durumunda kalırlar. Dentin hassasiyeti; sıklıkla 20-45 yaş aralığındaki bireylerde görülse de, toplumda ergenlik periyodundan 70’li yaşlara kadar dağılım göstermektedir. Hassasiyet yaşlanmaya bağlı dentin tübüllerinin tıkanması ile birlikte azalırken, diş eti rahatsızlığı olan bireylerde görülme sıklığı artmaktadır.

Dentin hassasiyetine neden olan faktörler;

1-ASİTLİ YİYECEKLERİN YAHUT İÇECEKLERİN SIK TÜKETİLMESİ

Portakal, limon üzere asidik özellikte olan meyvelerin ağız içerisinde bekletilerek tüketilmesi, asidik içeceklerin sık tüketilmesi dişin hami katmanı olan minenin aşınmasına neden olur ve dentin tübülleri açığa çıkar. Ayrıyeten yüzücülerde havuzlarda bulunan klora bağlı olarak mine kaybı, reflü, kronik yaygın kusma, alkolizm, peptik ülser, ilaçlara bağlı meydana gelen ağız kuruluğu, tükrüğün tamponlama kapasitesi, pH’ı ve akış suratı ağız içi ortamın asidik olmasına neden olarak mine kaybına neden olur. Dentin tübüllerinin bu halde açığa çıkması dentin hassasiyetinin artmasına neden olmaktadır.

2-DİŞ ETİ HASTALIKLARI

Diş eti hastalıkların bağlı olarak meydana gelen diş eti çekilmesi kök yüzeylerinin açığa çıkmasına neden olmaktadır. Kök yüzeylerinin açığa çıkması ile birlikte dentün tübülleri dış uyaranlara açık hale gelmekte ve diş hassasiyetinin artmasına neden olmaktadır. Diş eti çekilmeleri ve dentin yüzeyinin açığa çıkması yanlış fırçalama alışkanlıklarına bağlı olarak da meydana gelebilir. Uygun olmayan, sert kıllara sahip diş fırçalarının kullanımı, dişlerin sert bir biçimde fırçalanması mine kaybına neden olarak dentin hassasiyetini tetikleyebilmektedir. Ayrıyeten diş yüzeyi paklığı yapılan hastalarda süreksiz olarak dentin hassasiyeti meydana gelebilmektedir.

3-BRUKSİZM

Bruksizm; hastaların gün içerisinde yahut geceleri dişlerini sıkması ya da gıcırdatması ile karakterize olan bir durumdur. Bruksizme bağlı olarak, dişlerde aşınmalar, çatlaklar meydana gelebilir ve bu durum dentin hassasiyetine sebep olabilir.

4-DİŞLERDE ÇÜRÜK VARLIĞI

Dişlerin yapısında meydana gelen çürüklerin ilerlemesi, dişin iç kısmında bulunan pulpa ismi verilen damar ve sonların olduğu bölgeyi etkileyerek hassasiyete neden olabilir.

5-BEYAZLATMA

Profesyonel olarak diş beyazlatma süreci yapıldıktan sonra süreksiz olarak dentin hassasiyeti meydana gelebilir.

Dentin Hassasiyetinin Tedavisinde;

1. Klinik muayenenin uygun bir halde yapılması ve hakikat teşhis konması
2. Diş fırçalama alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, uygun bir diş fırçası kullanılarak günde en az 2 defa dişlerin fırçalanması, fırçalamanın öncesinde ve sonrasında asitli yiyecek ve içeceklerin tüketilmemesi,
3. Beslenme alışkanlıklarının kıymetlendirilmesi, asitli besinlerden kaçınılması
4. Bruksizm varlığında diş doktoruna başvurulması ve uygun tedavinin gerçekleştirilerek ilerlemenin engellenmesi değerlidir.

Ayrıca dentin hassasiyeti için geliştirilen diş macunlarının kullanılması tavsiye edilebilir. Alınan tedbirlere rağmen dentin hassasiyetinin geçmediği durumlarda profesyonel tedaviler diş tabibi tarafından uygulanabilmektedir.