Ağzımızdan “Başım ağrıyor” cümlesi çıktığında sorunu rahat ağrı kesici ilaçlarla çözmeye çalışıp büyük hata yapıyoruz. Örnek mi? Migreni olan oldukca sayıda şahıs bilinçsiz ilaç kullanıp ağrı kesici bağımlısı oluyor ve migrenini kronik hale dönüştürüyor. Uzmanlar ise “Baş ağrısından kurtulmak isterken ağrı kesicilere bağımlı olmayın” uyarısında bulunuyor.
Tekrarlayan baş ağrılarının en sık rastlanan nedeninin “migren baş ağrısı” olduğu belirtiliyor. Türkiye Baş Ağrısı Prevalans Çalışması neticeleri (2008 ve 2013 yıllarında yapılan çalışmanın sonuçları aynı çıkmıştır.) Türkiye’de migren sıklığının yüzde 16.4 bulunduğunu, hanımlarda oldukça daha çok görüldüğünü ve her 4 hanımdan birinin migreninin olduğunu ortaya koyuyor. Migrenin arkasından gelen ve ikinci sıklıkta görülen tür baş ağrısının ise yüzde 5 ile gerilim tipi baş ağrısı olduğuna dikkat çekiliyor. Migren ve tansiyon tipi baş ağrısından farklı baş ağrılı rahatsızlıklarına ise ilk ikisine oranla fazlaca daha azca rastlanıyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ertaş, “Migren tek yanlı, zonklayıcı, hareketle artan bir baş ağrısıdır. Ağrı sırasında ışık ve sesten hastalık duyulur, bulantı olabilir ve şiddetli baş ağrıları ile karakterizedir. Bu sıkıntı ayda 15 gün yada daha fazla gerçekleştiğinde ‘kronik migren’ olarak tanımlanır. “Migren hastalarının yüzde 10’unun kronik migreni vardır. Burada en dikkat cazibeli şey migren ağrılarının yarısı migrene benzemediği için bu durumun tanı karışıklığına yol açmasıdır.” diyerek önemli bir soruna dikkat çekiyor ve “Hastalık kronik hale vardığında migrenlilere hatalı olarak gerilim tipi baş ağrısı (sinirsel baş ağrısı) tanısı konulması karşılaştığımız en önemli problemler arasındadır” diyor.
2 sene ilkin ülke çapında bitirdikleri bir çalışmada migrenlilerin yüzde 40’ına hatalı olarak “gerilim tipi baş ağrısı” tanısı konulduğunu tespit ettiklerini söyleyen Ertaş, “Gerilim tipi baş ağrıları iki yanlı, sıkıştırıcı, ışığın oldukca rahatsız etmediği, şiddeti migrene gore daha hafif olan ve hareketle artmayan ağrılardır” diyor.
Bu noktada ”baş ağrılarının kronik hale gelmesinin en mühim nedeni nelerdir” sorusunu sormak gerekiyor. Prof. Dr. Mustafa Ertaş, en önemli nedenin sık ağrı kesici kullanması olduğunu söylüyor ve “Ağrı kesici ilaçlar, migren ağrısını durdurmakla birlikte migrene karşı beynin savunmasını bir müddet için zayıflatır. Bu nedenle migren hastaları ayda 10 gün veya daha fazla ağrı kesici kullanırsa ağrıları ayda 15 gün yada daha sık olmaya adım atar. Buna ‘ağrı kesici aşırı kullanımı baş ağrısı’ veya halk deyişiyle ‘ağrı kesici bağımlılığı’ diyoruz” diyor. Soruna neden olan ağrı kesicilerin paracetemol şeklinde kolay ağrı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar ile migren ataklarına özel ilaçlar (ergotamin, triptan) olduğu belirtiliyor.
Ağrı kesici ilaçlar hangi soruna yönelik olarak kullanılırsa kullanılsın (grip, karın ağrısı, boğaz ağrısı kemik ağrısı vb.) yukarıda belirtilen sıklıkta deva kullanımı niteliğinde gelişen “ağrı kesici bağımlılığına” karşı dikkatli olunması gerekiyor. Bu nedenle ayda 5 günden fazla ağrı kesici kullanılmaya başlanmasının bir ihtar olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Prof. Dr. Mustafa Ertaş, “Sık ağrı kesici kullanması migreni kronikleştirmeye yetiyor. Diğer nedenler arasında kadınlık hormonu içeren ilaçların (doğum kontrol hapı ve menopoz ilaçları) kullanılması da mühim yer tutuyor. Soruna yol açan bir öteki unsur şişmanlıktır” diyor ve devam ediyor; “Migren hastalarının yarıya yakınının migren yerine başka teşhisler aldığı veya asla tanı almadıkları düşünüldüğünde bazen baş ağrısı olan kişilere (migren tanısı almış veya almamış olsun) ağrı kesicilerden uzak durmalarını öneriyoruz.”