Oksijensizliğe sadece 3 dakika dayanabilen beyinle ilgili sinyalleri bilmek, tedaviye hızlı erişimle kalıcı felcin önüne geçerek hayat kurtarabiliyor
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Şeker hastalığı, sigara, ileri yaş, aşırı kiloluluk, yüksek tansiyon ve kan yağlarının yüksek olması gibi nedenlerle oluşan damar şiddeti, koroner ve bacak damarlarında darlık ve tıkanıklığa yol açmış olduğu gibi beynimizi besleyen damarlar olan şah damarlarında da soruna neden olabiliyor. Oksijensizliğe 30 dakika dayanabilen kalp ve 6 saat dayanabilen bacaklarımız yanında, oksijensizliğe sadece 3 dakika dayanabilen beynimiz bu nedenle en dirimsel organımızdır ve hususi ilgiyle dikkati hak etmektedir” dedi.
Prof. Dr. Köksal, “Vücudumuzun komuta merkezi olan beynimize kan götüren ve boynumuzun iki tarafında bulunan şah damarlarında, damar sertliğine bağlı darlık ve tıkanıklıklar beyne yeterli kan gitmemesine bağlı şikâyetlere niçin olur. Şah damarlarındaki darlık sonucu o bölgeden beyne giden minik pıhtılar yada beyne giden kan akımın geçici azalması; geçici körlük, geçici şuur kaybı ile tek taraflı kol ve bacaklarda güç kaybı olarak sıralanabilir” dedi.
Prof. Dr. Köksal, 50 yaş üzeri, şeker hastalığı, yüksek tansiyonu, kan yağlarında yüksekliği olan ve sigara içen kişiler ile koroner kalp damarlarında darlık saptanan kişilerin özellikle bu konuya dikkat etmeleri gerektiğinin vurguladı.
Prof. Dr. Köksal, “Bu kişilerde olan geçici körlük, kol ve bacaklarda güç kaybı ve geçici şuur kaybı, hemen daima beyne giden kan akımında bir sorun bulunduğunun işaret eder. Şah damarlarında darlık ve tıkanıklıkları tespit etmek basit bir doppler ultrasonuyla mümkündür. Söz mevzusu şikayetleri olan hastalarda yüzde 50 ve üzeri şah damarlarında darlık müdahale gereği doğurur. Bu durum kimi vakit daha büyük sorunların doğrusu insanı yatağa mahkum eden kalıcı felçlerin habercisi olabilir. Özel durumlar dışında, güvenilir ve kalıcı bir biçimde şah damarlarındaki darlığın açılması için ameliyatla darlığa niçin olan ve pıhtı kaynağı plağın temizlenmesi doğru bir seçenektir. Bu amaçla şah damarı (karotis) temizleme ameliyatı da güvenle yapılmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Nasıl ki tıkalı bir su borusunu ana vanayı kapatmadan temizleyemeyeceğimiz gibi, şah damarı ameliyatlarını da kan akımını durdurmadan yapmak muhtemel değildir. Zaten darlık sebebiyle az kan giden beynimize kan akımını durdurunca asla kan gitmeyecek ve bu vaziyet ameliyatlarda yaşanabilecek inme riskini arttırabilecektir. Şah damarı ameliyatlarında, bilhassa iki taraflı sorun var ise kan akımının devamlılığı oldukça önemlidir. Ameliyat esnasında kan akımının devamlılığını elde eden ve şant ismi verilen geçici bypaslar, şah damarı ameliyatlarında, özellikle iki taraflı şah damarı darlığı olan hastalarda inme riskini azaltmaktadır. İki taraflı şah damarlarında darlık olan hastalarda beyine giden kan akımını durdurmadan ameliyat yapılması riskleri azaltır. Damar sertliği için risk grubundaysanız, koroner damarlarınızda sorun saptanmışsa rahat bir ultrasonla şah damarlarınızı kontrol ettirmek size geleceği kazandırabilir. Eğer şah damarlarınızda ciddi darlık saptanmışsa, şikayetiniz olsun olmasın bir nörolog veya kalp damar cerrahı sizi görmeli. Şah damarının temizlenmesi gerekliliğinde ise ameliyatla bunu yapmak beyne giden kan akımını kesmeden daha az risklidir” diye konuştu.